Ünlü tarihçi İlber Ortaylı, Nişantaşı'nda objektiflere yakalandı. Teknolojiye olan mesafeli yaklaşımıyla tanınan Ortaylı'nın, eski model bir tuşlu telefonla mesaj yazmaya çalışması, görenleri şaşırttı. Ortaylı'nın bu tercihi, teknolojinin hızlı gelişimi karşısında sadelik ve kontrol arayışını yansıtıyor. Basit bir cihazın sunduğu huzur ve iletişimin özüne odaklanma düşüncesi, günümüzün karmaşık dijital dünyasında farklı bir bakış açısı sunuyor. Bu tercih aynı zamanda, Ortaylı'nın bilgi çağında bile kendi yaşam tarzını ve ritmini korumaktaki kararlılığını gözler önüne seriyor. Zamanın hızıyla yarışmak yerine, kendi temposunda yaşamayı tercih eden Ortaylı, modern dünyada teknoloji bağımlılığının eleştirel bir değerlendirmesini yapıyor. Sosyal medyanın hızlı ve yüzeysel iletişimini reddeden Ortaylı'nın yaşam tarzı, çoğu için ilham verici bir örnek oluşturabilir.

İlber Ortaylı'nın Tuşlu Telefon Seçimi

Ortaylı'ya yöneltilen "Tek telefonunuz bu mu? Sosyal medyayı nasıl takip ediyorsunuz?" sorusuna verdiği net yanıt dikkat çekti: "Sizin telefonların hiçbirini kullanmıyorum. Sosyal medyayı da takip etmiyorum. Hiç öyle adetlerim yok." Bu açıklama, teknolojiden bağımsız bir yaşam sürme kararlılığını gösteriyor. Ortaylı, modern iletişim araçlarının sunduğu kolaylıklara rağmen, kendi tercih ettiği iletişim yöntemini benimsemeyi tercih ediyor. Bu durum, teknolojinin her zaman gerekli olmadığını ve hayatın farklı yönlerine odaklanmanın önemini vurguluyor. Ortaylı'nın yaşam tarzı, teknolojinin insan hayatını nasıl etkilediği konusunda önemli bir tartışma başlatabilir.

Teknolojiye Karşı Mesafeli Bir Yaklaşım

Daha önce katıldığı bir canlı yayında da eski model tuşlu telefonu kullanmasının sebebini açıklayan İlber Ortaylı, "Bu çok daha kolay, ulaşılamazım. İstemiyorum, ben sevmiyorum yenilikleri. Teknolojiyle çok mesafeliyim" demişti. Bu açıklamalar, Ortaylı'nın teknolojiye olan mesafeli yaklaşımını vurguluyor. O, teknolojinin insan yaşamına entegre olmasının olumlu ve olumsuz yönlerini tartıştıktan sonra kendi tercihlerini belirlemiş görünüyor. Bu yaklaşım, teknolojinin kullanımının kişisel ihtiyaçlar ve tercihler doğrultusunda şekillendirilmesi gerektiğini gösteriyor.

Nişantaşı'nda Gözlerden Kaçmayan Bir Detay

Nişantaşı'nda görüntülenen İlber Ortaylı'nın sade ve işlevsel telefon tercihi, günümüzün hızlı tüketim kültürüne ve teknolojik yeniliklerin sürekli peşinde koşmaya karşı bir duruş sergiliyor. Ortaylı'nın bu tercihi, teknolojik gelişmelerin hayatımıza etkisini yeniden değerlendirmemiz için bir fırsat sunuyor. Basit bir iletişim aracıyla bile günlük hayatını kolaylıkla sürdüren Ortaylı, teknolojinin insan hayatında işlevselliğini sorgulamayı öğretirken, teknolojinin özgürlüğümüzü kısıtlamaması gerektiğini de vurguluyor. Bu durum, teknolojik gelişmelerin insan hayatında dengeli kullanımı üzerinde düşünmemiz gereken önemli bir mesajdır.